‘REFERANDUMA BİLE İHTİYAÇ KALMAYABİLİR’
Soruları da cevaplayan Kurtulmuş, eski Meclis başkanları ve yüksek yargı mensuplarını bir masa etrafında toplayarak anayasa tartışmalarıyla ilgili tecrübelerini ve görüşlerini almak niyetinde olduğunu söyledi. Kurtulmuş, “İşin hakimi, sahibi TBMM’dir. Yeterli bir oyu alması gerekir. Ben iyi bir çalışma, açık yüreklilikle, samimiyetle bu çalışma yürütülürse inşallah referanduma bile ihtiyaç kalmaksızın Meclis’te bir çoğunluk bulunabileceğini tahmin ediyorum” dedi.
Kurtulmuş, iç tüzük çalışmasının yerel seçimlere kadar yapılıp yapılmayacağıyla ilgili, “Eğer partiler oturur, konuşur, uzlaşırlar, belli bir noktaya gelirlerse hemen getirilebilir. İç tüzüğü yerel seçimle bir ilgisi de yok. Partiler uzlaştığında iç tüzüğün çıkabileceğine inanıyorum” dedi.
‘BAZI KOMİSYONLARIN YENİDEN İHDAS EDİLMESİ GEREKİR’
Kurtulmuş, TBMM’deki komisyonların güncellenip güncellenmeyeceğine ilişkin soru üzerine, “İç tüzükte yapılması gereken çalışmalardan birisi de o. Şu anda eski dönemlerin kabinelerindeki bakanlar kurulunun aşağı yukarı benzer isimlerin Gençlik, Spor, Eğitim ve Kültür Komisyonu, hiç birbiriyle ilgisi olmayan, geçmiş dönemlerden kalmış bir şey. Bunun mutlaka bir şekilde değiştirilmesi, tarım ve bayındırlık vesaire bunların bir arada olduğu bir komisyon, bu komisyonun ayrışması. Fonksiyonel, Türkiye’nin ihtiyaçları olan, şu andaki devlet ve hükümet fonksiyonlarına uygun burada da komisyonların geliştirilmesi gerekir. Bazı komisyonların ayrılması, bazı komisyonların yeniden ihdas edilmesi gerekir. Bu çalışmayı da ana başlık olarak gündemimize alacağız. Ülkelerle ilgili dostluk grupları, şartlar hiçbir zaman aynı şekilde tecelli etmez. Değişen şartlar çerçevesinde milletin menfaatlerine uygun yeni dostluk gruplarının ihdas edilmesi de mümkündür, doğrudur” dedi.
‘CAN ATALAY’LA İLGİLİ MECLİS’İN TAVRI ORTADIR’
Kurtulmuş, tutuklu milletvekili Can Atalay ile ilgili soru üzerine, “Can Atalay’la ilgili Meclis’in tavrı ortadadır. Milletvekillerinin yemin ettiği gün Can Atalay ismi okunmuştur. Daha sonra Meclis’te insan hakları izleme komisyonu kurulduğunda bağımsızlara düşen üyeliklerden birisi Can Atalay’a verilmiş, bu konuda partilerin tamamı bir anlayış birliği içinde olmuştur. Burada Meclis kendisini mahkeme yerine koyacak da değildir. Mahkeme kararını verecek, tutukluluk halini kaldıracak ve yemin etmesi ve sonraki yasal süreçlerin devam etmesi mümkün olabilecektir” dedi.
‘MECLİS DOSYADAKİ HUSUSLARA GÖRE KARAR VERİR’
Kurtulmuş, CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu hakkındaki fezleke sürecine ilişkin, “Meclis dosyada ifade edilen hususlara göre karar verir. Her bir dosya için ayrı karar verir. Hiçbir dosya için ayrıcalıklı karar verilmez. Meclis fezlekeler konusunda üzerine düşeni zaten yapıyor. Sayın milletvekili keşke bu kadar rahat Türk Silahlı Kuvvetleri’ni suçlayacak, töhmet altında bırakacak, hatta açık açık insan hakları ihlalleriyle dünya gündemine taşıyacak bir konuyu, hem de hiçbir bilgisi belgesi olmadan bunu ifade etmesinin doğru olmadığını kanaatindeyim. Milletvekili sorumsuzluğu bu anlamda söylediği her sözün ‘dilin kemiği yok’ şeklinde gündeme getirileceği anlamına gelmez. Ölçülü muhalefet edebilir, bazı konulara itiraz edebilir tabii. Ama milli konularda hassasiyetimizi korumak asgari müşterekimiz olmalıdır” dedi.
‘BİR ELİ SİLAHTA BİR ELİ SANDIKTA OLMAZ’
Kurtulmuş, siyasi partilerin kapatılması ile ilgili soru üzerine, “Bir eli silahta bir eli sandıkta olmaz. Türkiye’nin bir an evvel bu durumu düzeltmesi lazım. Türkiye bütün siyasi mücadelesini demokratik zeminlerde yapabilecek olgunluğa ulaşmak mecburiyetindedir. Burada Türkiye’nin devlet yönetimine, yüksek yargıya sorumluluklar düştüğü gibi siyasi partilere de büyük sorumluluklar düşüyor. Siyasi partileri dağ ile sandık arasındaki sıkışmışlıktan kendilerini kurtaracak olan şey, bizatihi kendi iradeleridir. Bu siyasi grubun içinde yer alan arkadaşlarımız dağ ile sandık arasında bu sıkışmışlıktan kurtulmak için adım atarlarsa hem kendi siyasetlerinin önünü açmış olacaklar, hem de Türkiye siyasetine çok büyük bir katkıda bulunacaklar” dedi.
‘BİZİM İÇİN YOK HÜKMÜNDE BİR RAPORDUR’
Kurtulmuş, Avrupa Parlamentosunun ‘2022 Türkiye Raporu’ ile ilgili de “Son derece taraflı, Türkiye düşmanı belli lobilere sanki teslim edilmiş ve onların ofislerinde hazırlanmış, neredeyse her bir cümlesinde Türkiye karşıtlığını kelimelerin içerisine giydirmiş olan taraflı, yanlı bir rapor olduğu kanaatindeyim. Bizim için yok hükmünde bir rapordur. Kimsenin Türkiye’yi böyle oturduğu yerden hem de Avrupa Birliği adaylık sürecinin konuşulduğu bir dönemde bu kadar çok taraflı bir raporla Türkiye’yi tedip etmeye, yani bir şekilde hizaya getirmeye, cezalandırılmaya kalkmasını doğru bulmayız. Bu raporu kabul etmediğimizi, iade ettiğimizi ifade etmek istiyorum. Avrupa’nın Türkiye gibi bir müttefike ihtiyacı varken, bu hazırlanan rapor, Avrupa’nın Türkiye’yi kaybetmesi amacıyla yazılmış bir rapordur. Doğru bir rapor değildir” dedi.